Beyniniz uyuyan bir dev gibidir. Son yıllarda psikoloji, eğitim, biyokimya, fizik ve matematikte yapılan araştırmalar beynin potansiyelinin genelde düşünüldüğünden çok daha büyük olduğunu göstermiştir. Beynimizin ortalama %1'ini kullandığımız şeklindeki yaygın kanı bile yanlış olabilir çünkü %1'den daha azını kullandığımız şimdi anlaşılıyor, bu da yeteneğimizin muazzam bir kısmı geliştirmeye halen uygun demektir. Bu yazının o şaşırtıcı, kullanılmayan potansiyeli geliştirmenize yardımcı olmak üzere tasarlanmıştır. beyin hakkında son buluşların bazılarını özetlemektedir, en heyecan verici olan, beynin sağ ve sol yanlarının değişik zihinsel fonksiyonları içeren "beyin sahası" ile ilgili haberler de buna dahildir. Beynin yapısıyla ilgili bu buluşlar ve diğer gerçekler, beynin yapabileceği bağlantı şekillerinin sayısı anlatılıyor. Kendi zihinsel performansınızı ilerletirken bu bilgiyi kullanmanıza yardımcı oluyor. Belleğinizin temel kapasitesini ve olayları, isimleri, yüz
HIZLI OKUMA NEDİR? Görsel algılama düzeyimizi geliştirecek okuma, algılama ve anlama düzeyimizi yükseltmeyi amaçlayan farklı bir tekniktir. Göz ile beyin arasındaki sinirlerin, göz ile kulak arasındaki sinirlerden 25 kat daha hızlı hareket ettiğini biliyor muydunuz? O halde neden en az 10 saat süren bir çalışmayı en fazla 1–2 saatte bitirmeyesiniz? Hızlı Okuma Eğitimi Hakkında Genel Bilgiler * Anlayarak Hızlı okuma Eğitimi Toplam 24 saat sürecek ve %25 Teorik %75 uygulama içerikli olacaktır. * Anlayarak Hızlı okuma Eğitimi konusunda yetkin isimlerden birisi Sayın Cemal KONDU verecektir. * Anlayarak Hızlı okuma Eğitimine katılanların mevcut okuma performanslarında %40 artış olması ve anlayarak okunan kelime sayısında % 300 artış olması beklenmektedir. * Normalde bir kişinin okuma hızı 150 kelime ile 250 kelime arasındadır. Buradan yola çıkarsak, Anlayarak Hızlı okuma&nbs
Belleğin iki çeşidi - Hatırlama tekniği - Tekniğin kullanılması - Bellek nedir? - Zihinde kalmak nedir? - Bir şey niçin zihinde kalır? - Özellikle ilgi duyulan daha iyi bellenir - Bellek ölçümü. ‘Hatırlayış, ey beynin bekçisi!’ Shakespeare: Macbeth., Hiç kuşkusuz insanın mucizemsi yeteneklerinden biri. Bellek-siz, her günkü işlerimizin, bizim için artık alışkanlık haline gelmiş ve hemen hiç önemsemediğimiz işlerin çoğunu yapamaz hale düşeriz. Ne var ki, belleğimizin bir benzeri bulunmayan varlığından ve hayatımızı doğrudan etkileyecek derecede öneminden haberdar olduğumuz halde, bu zihinsel yetinin asıl niteliği üzerinde hiç kafa; yormaz, onu kendi haline bırakırız. Oysa otomobilimizin, televizyonumuzun, çamaşır makinemizin, buzdolabımızın ve elektrikli ızgaramızın nasıl çalıştığını anlamak için ne çabalar harcarız. Bu araçların işleme tarzını, elbette ki onlardan daha fazla yararlanmak amacıyla derinlemesine inceleriz. Buna karşılık doğanın bu e
Zihinde canlandırmanın önemini anlattıktan sonra, zihinde mükemmel çalışmalar yapmanın ve onları prova etmenin performansı nasıl etkileyeceği düşüncesi akla gelebilir. Antrenman yapmak daha yararlı olmaz mı? Bu düşünce başlangıçta çok doğaldır. Örneğin, zihinsel canlandırmanın etkisini bile azaltabilecek birçok deyim günlük konuşma dilimize yerleşmiştir: "Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır", "Bakmakla öğrenilseydi kediler kasap olurdu."
İlk olarak, gerçek gibi yapılan zihinsel egzersizlerde harcanan eforla, fiziksel olarak harcanan efor hemen hemen birbirine eşittir. Beyin gerçek bir şey ile canlı biçimde hayal edilen olayları seçemez ve iki olayı da aynı şekilde değerlendirir. Bu çalışma, olimpiyatlarda kayakçı Richard Suinn üzerinde denenmiştir. Suinn'in çalışma sırasında elektrotlarla saptanan elektrik aktivitesi ile aynı çalışmayı zihninde tekrar ettiğinde oluşan elektrik aktivitesi birbirine yakın bulunmuştur. Aynı çalışma Arizona basketbol takımı üz
Alkışladığınızda ya da parmağınızı şıklattığınızda sesi mi daha önce duyarsınız, hareketi mi daha önce görürsünüz? Her ne kadar duymayı sağlayan mekanizmalar, görmeyi sağlayan mekanizmalardan daha hızlı çalışsa da, parmakların görüntüsüyle, çıkarılan ses aynı anda gerçekleşiyormuş hissi oluşmakta. Bir başka deyişle beyin, pek çok olayın aynı anda gerçekleştiği hissini vererek aslında bizi yanıltmakta. Beynin zamanla oynadığını fark edebilmek için basit bir deneme yapabilirsiniz. Aynanın karşısına geçin ve sol gözünüze bakın. Daha sonra bakışınızı sağ gözünüze kaydırın. Ne gördünüz? Dikkatle bakın. Bakışınızı sol gözümüzden sağ gözünüze kaydırırken her hangi bir hareket gözlemleyebildiniz mi? Cevabınız büyük olasılıkla hayır. Çünkü gözlerinizi diğer tarafa çevirmek belli bir zamanda gerçekleşen bir hareket olmasına karşın, siz gözlerinizin hareket ettiğini görmüyorsunuz. Aynı şekilde, gözlerinizi kırpıştırdığınızda aslında gözleriniz çok kısa süreliğine de olsa karanlıkta kalıyor.
Beynin yapısı, kimyası ve işlevlerine ilişkin araştırmaların yanı sıra, nörobiyolojinin üstesinden gelmeye çalıştığı bir sorun daha mevcut; zihinle beyin arasındaki ilişkiyi çözmek. Bunun yanı sıra, beynin en karmaşık konusu zihnin en gizemli yanlarından biri de, acı çekmekten utangaçlığa kadar pek çok şekle bürünebilen bilinç ya da şuur... DERLEYEN...EDİTÖR
Bilinç nedir? Sizin için çok önemli olan bir olayla ilgili ilk deneyiminizi düşünün. Bu hafızanızdan hiç çıkmaz. Peki bu hafıza, bu deneyimi yaşamadan, bu deneyimin bilincinde olmadan önce neredeydi? Modern bilimde, bilinç çözülememiş olan en önemli sırlardan biri. Bilinç, tek bir fenomen değil. Peki ne? Bilinç, beyindeki hangi sistemlerle ilgili? Bilim insanları bu konuda da çok net sonuçlara sahip değil. Şimdiye kadar yapılan araştırmalara göre, bilinç konusunda, büyük bir ihtimalle yine bir grup aktif nöron iletişim içinde. Bilincin altında yatan mekanizmanın moleküllerle ya da hücrelerle ilgili olabileceği üzerinde de durulmakta. Belki de mekanizma, bu sistemlerin etkileşimleriyle oluşmakta. Bilim insanları bu sıralar bilincin, beynin hangi bölgeleriyle ilgili olduğunu araştırıyorlar. Bunu keşfettikten sonra, bu bölgelerin birbirleriyle neden ve nasıl iletişime geçtikleri araştırılacak önemli konulardan biri. DERLEYEN...EDİTÖR